for a mean while

listen to the pronunciation of for a mean while
Английский Язык - Турецкий язык
Kısa bir süre için, kısa süreliğine
for a while
bir süre

O, bir süre orada durdu. - He stood there for a while.

Soruyu bir süre düşünüp taşındı. - She pondered the question for a while.

for a while
kısa bir süre

Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum. - I want to leave these packages for a while.

for a while
kısa süreliğine
for a while
bir süredir

Ben bir süredir buradayım. - I've been here for a while.

Bir süredir bunu düşünüyorum. - I've been thinking about this for a while.

for a while
Bir süre için, bir süreliğine
for a while
bir süre için

Bence bir süre için güvenliyiz. - I think we're safe for a while.

Ben bir süre için tekrar dişçiye gitmek zorunda kalmamalıyım. - I shouldn't have to go to the dentist again for a while.

Английский Язык - Английский Язык

Определение for a mean while в Английский Язык Английский Язык словарь

for a while
for some time, during a certain period of time
for a while
for a short time; "sit down and stay awhile"; "they settled awhile in Virginia before moving West"; "the baby was quiet for a while"
for a mean while

    Турецкое произношение

    fôr ı min hwayl

    Произношение

    /ˈfôr ə ˈmēn ˈhwīl/ /ˈfɔːr ə ˈmiːn ˈhwaɪl/
Избранное