Tatlı bir şey yemek istiyorum.
- I feel like eating something sweet.
Balık yemekten hoşlanır mısın?
- Do you like eating fish?
Tom hapishane tarafından temin edilen düşük kaliteli yiyecek yiyerek besleniyordu.
- Tom was fed up with eating the low quality food provided by the prison.
Pandalar her gün en az 12 saati bambu yiyerek geçirirler.
- Pandas spend at least 12 hours each day eating bamboo.