Siz arkadaşların bir şeye ihtiyacı var mı?
- Do you folks need anything?
Acele etmeyin, arkadaşlar.
- Take your time, folks.
Senin ev halkı nerede yaşıyor?
- Where do your folks live?
Burada görülecek hiçbir şey yok, millet. Devam edin.
- Nothing to see here, folks. Move along.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Eminim ki halkın seni özlüyordur.
- I'm sure your folks miss you.
Halk birlik içinde çalışır.
- Folks are pulling together.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Bu yıl Noel için yakınlara gidiyoruz.
- We're going to my folks for Christmas this year.
1960'larda halk müziği çok popülerdi.
- In the 1960s, folk music was very popular.
Halk müziğinden hoşlanırdım.
- I used to like folk music.
O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi.
- He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.
Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum.
- In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.
Orada bekleyin, millet.
- Hang in there, folks.
Ben hemen döneceğim, millet.
- I'll be right back, folks.
Bu insanlara bazı içecekler alın.
- Get these folks some drinks.
Siz insanlarla çalışmak bir zevkti.
- It was a pleasure working with you folks.
Tom halk müziği ile çok ilgileniyor.
- Tom is very interested in folk music.
İrlanda halk müziğiyle çok ilgileniyorum.
- I'm very interested in Irish folk music.
Lots of folks like to travel during the holidays.
My folks visit us at Christmas.
Take my life, … please, Colombo continued, a wry smile creasing his face. (Apparently he was a fan of Henny Youngman.) Badaboom! But, seriously, folks, I learn long ago, during my life, that justice, she does not exist. ..
... Well, I want to get other folks involved in the ...
... sure that student loans are available for folks like you, but I also want to make sure ...