Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı.
- The steam has fogged my glasses.
Sisten başka bir şey göremedim.
- I could see nothing but fog.
Sis onun çok uzağı görmesini engelledi.
- The fog prevented him from seeing very far ahead.
Sıcak duş alırsam banyodaki ayna buğulanır.
- If I take a hot shower, the mirror in the bathroom fogs up.
Buhar benim gözlüğümü buğulandırdı.
- The steam has fogged my glasses.
The mirror fogged every time he showered.