Tom biraz yüzü kızarmış görünüyor.
- Tom looks a little flushed.
Tom Mary'ye tuvalette sifonu çekmeyi unutmamasını hatırlattı.
- Tom reminded Mary not to forget to flush the toilet.
Tuvaletin sifonu çalışmıyor.
- The toilet doesn't flush.
Tom bugün para ödendiğinden beri aşırı cömert.
- Tom is flush with money since he got paid today.
Bazı tuvaletler her zaman temizlendiği için çok su israf ediyorlar.
- Some toilets waste a lot of water every time they are flushed.
Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
- Tom forgot to flush the toilet.
Tuvaletin sifonu düzgün çalışmıyor.
- The toilet doesn't flush properly.
Ateşin var mı? Kızarmış görünüyorsun.
- Do you have a fever? You look flushed.
Archer lay spread out, with one arm striking across the pillow. He was flushed; and when the heavy curtain blew out a little he turned and half-opened his eyes.
Flush the injury with plenty of water.
A covey of quail flushed from the undergrowth.