Acele bir yemek yedik ve hemen ayrıldık.
- We ate a hasty meal and left immediately.
Hızlı yazamadığım için mesajına hemen cevap veremiyorum.
- I can't reply your message immediately, for I can't type fast.
Yangın derhal söndürüldü.
- The fire was put out immediately.
Delegeler derhal oylarını kullandılar.
- The delegates voted immediately.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
Tartışma sona erer ermez, ben hemen ofisten ayrıldım.
- As soon as the argument ended, I left the office forthwith.