Ben hemen bir doktor görmeliyim.
- I need to see a doctor immediately.
Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.
- Search and rescue operations began immediately.
Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.
- The old man was hit by a car and was immediately taken to the hospital.
Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
- He lit another cigarette, but immediately put it out.
Umarım durumu bir an önce düzeltirsin.
- I hope you will correct the situation immediately.
Tartışma sona erer ermez, ben hemen ofisten ayrıldım.
- As soon as the argument ended, I left the office forthwith.