Sivrisinekler varoluşumun felaketidir.
- Mosquitoes are the bane of my existence.
Kahve bir kızın ilk buluşmasındaki öpücük kadar sıcak, o gece kızın kucağı kadar yumuşak ve annesinin kızı bulduğu zaman ettiği küfürler kadar siyah olmalıdır.
- The coffee has got to be as hot as a girl's kiss on the first date, as sweet as those nights in her arms, and as dark as the curse of her mother when she finds out.
En sevdiğin küfür hangisi?
- What's your favorite curse word?
Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.
- She cursed him for causing the accident.
Sözünü unuttuğu için onu lanetledi.
- She cursed him for forgetting his promise.
Sivrisinekler varoluşumun felaketidir.
- Mosquitoes are the bane of my existence.
She often spoke about our curse.
- Sie hat oft über unseren Fluch gesprochen.
Wisdom is a curse when wisdom does nothing for the man who has it.
- Weisheit ist ein Fluch, wenn Weisheit nichts für den Menschen tut, der sie besitzt.