fiziksel

listen to the pronunciation of fiziksel
Турецкий язык - Английский Язык
physical

Women are physically weaker than men. - Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.

He is in good physical condition. - Fiziksel durumu iyidir.

treat
(Bilgisayar) physics
(Ticaret) material
(Askeri) physical distribution
(Pisikoloji, Ruhbilim) corporal

Corporal punishment is forbidden in Sweden. - Fiziksel ceza İsveç'te yasaktır.

Corporal punishment is still allowed in many countries. - Halen birçok ülkede fiziksel cezaya izin verilmektedir.

somatic
bodily
corporeal
fiziksel şiddet
bullying
fiziksel adres
(Bilgisayar,Teknik) home address
fiziksel analiz
physical analysis
fiziksel aygıt
physical device
fiziksel ceza
(Pisikoloji, Ruhbilim) corporal punishment
fiziksel disk
(Bilgisayar) physical disk
fiziksel durum
existence
fiziksel durum
(Bilgisayar) physical state
fiziksel durum
physical condition
fiziksel efor
(Tıp) physical effort
fiziksel görünüm
physical appearance
fiziksel güvenlik
physical security
fiziksel güç
physical power
fiziksel kanıt
(Ticaret) physical evidence
fiziksel karakteristikler
physical characteristics
fiziksel olarak
concretely
fiziksel planlama
physical planning
fiziksel sürücü
(Bilgisayar) physical drive
fiziksel tıp
(Tıp) physical medicine
fiziksel uygunluk
(Tıp) physical fitness
fiziksel özellikler
physical properties
fiziksel özürlüler
(Tıp) physically handicapped
fiziksel şiddet
(Pisikoloji, Ruhbilim) physical abuse
fiziksel şiddet
(Pisikoloji, Ruhbilim) physical violence
fiziksel temas
physical contact

fiziksel temas isteriz.

fiziksel adres
physical address
fiziksel adı
(Bilgisayar) physical name
fiziksel alt öğe
(Bilgisayar) physical child
fiziksel altöğe
(Bilgisayar) physical child
fiziksel antropoloji
(Pisikoloji, Ruhbilim) physical anthropology
fiziksel arıtma
physical purification
fiziksel arıza
(Tıp) physical deficiency
fiziksel aşınma
mechanical weathering
fiziksel basınç
physical stress
fiziksel bağlantı
(Bilgisayar) physical link
fiziksel bağlantı
(İnşaat) hard-wired
fiziksel bağlantılı mantık
(Bilgisayar) hardwired logic
fiziksel bağımlılık
(Pisikoloji, Ruhbilim) physical dependence
fiziksel bellek
(Bilgisayar) physical memory
fiziksel benzetim dizgeleri
(Bilgisayar,Teknik) physical simulation systems
fiziksel bir şekilde
abiotically
fiziksel boyut
(Bilgisayar) physical size
fiziksel bozukluk
(Tıp) physical disturbance
fiziksel bütünlük
physical integrity
fiziksel cazibe
physical attraction
fiziksel dayanıklık
physical strength
fiziksel dayanıklılık
(Tıp) physical endurance
fiziksel dağıtım sistemi
(Ticaret) physical distribution system
fiziksel denetim
(Ticaret) physical check
fiziksel değer
(Ticaret) physical value
fiziksel değişim
physical change
fiziksel dosya
physical file
fiziksel dosya kopyası
(Bilgisayar,Teknik) physical file copy
fiziksel dürtüler
physical drives
fiziksel envanter
physical inventory
fiziksel eş şiddeti
(Pisikoloji, Ruhbilim) spousal physical abuse
fiziksel form-test
physical fitness-testing
fiziksel gecikme
physical lag
fiziksel gelişme
(Tıp) physical development
fiziksel gereklilikler
physical requirements
fiziksel güzellik
physical beauty
fiziksel güç
physical force
fiziksel haritalar
physical maps
fiziksel iklim
(Meteoroloji) physical climate
fiziksel iklimbilim
(Meteoroloji) physical climatology
fiziksel imkânsızlık
physical impossibility
fiziksel inceleme
(Askeri) physical survey
fiziksel isterler
(Bilgisayar) physical requirements
fiziksel iz
physical track
fiziksel kanun
physical law
fiziksel karakter stilleri
(Bilgisayar) physical character styles
fiziksel katman
(Bilgisayar) physical layer
fiziksel kayıt
physical record
fiziksel kesimli disk
hard-sector disk
fiziksel kimya
physical chemistry
fiziksel kontrol bölgesi
(Askeri) physical control zone
fiziksel konum
physical position
fiziksel konum
physical location
fiziksel kütük
physical file
fiziksel kütük eşlemi
(Bilgisayar,Teknik) physical file copy
fiziksel madde
physical object
fiziksel meteoroloji
(Meteoroloji) physical meteorology
fiziksel miktar
(Ticaret) physical quantity
fiziksel model
physical model
fiziksel nitelikler
(Gıda) physical attributes
fiziksel oksitlenme
physiological oxidation
fiziksel olarak
physically
fiziksel olarak kesimlenmiş
(Bilgisayar) hard sectored
fiziksel olarak çekici
well-stacked
fiziksel olay
physical phenomenon
fiziksel oseanografi
(Denizbilim) physical oceanography
fiziksel oşinografi
(Askeri) physical oceanography
fiziksel renkölçme
(Aydınlatma) physical colorimetry
fiziksel saldırı
physical assault
fiziksel saldırı
strong arm
fiziksel soğurma
(Kimya) physical absorption
fiziksel tehdit
physical menace
fiziksel tehdit
physical threat
fiziksel tutunma
(Fizik) physisorption
fiziksel ufalanma
physical weathering
fiziksel varlıklar
(Ticaret) physical assets
fiziksel ve kimyasal kirlilik
physical and chemical impurity
fiziksel ve ruhsal gelişme bozukluğu
cretinism
fiziksel veri öğesi
(Bilgisayar,Teknik) physical data element
fiziksel yapı
set up
fiziksel yapı
physical structure
fiziksel yapılandırma
physical configuration
fiziksel yasa
physical law
fiziksel yerleşimler
(Askeri) physical locations
fiziksel yöntem
physical method
fiziksel çaba
physical exertion
fiziksel çekilme
(Ticaret) physical withdrawal
fiziksel ölüm
(Tıp) asystolic
fiziksel özellik
physical characteristic
fiziksel özellik
physical property
fiziksel üstöğe
(Bilgisayar) physical parent
fiziksel ışıkölçme
(Aydınlatma) physical photometry
kimyasal-fiziksel
chemical-physical
fiziksel özellik
physical trait
telsiz fiziksel arabirimi
(Askeri) radio physical interface
Турецкий язык - Турецкий язык
Genel olarak doğaya, maddeye, nesnelere ilişkin olan
Fizikle ilgili olan
Gerçek
Gerçek, gerçek olma durumu
fiziki

Bu bir fiziki metanet testidir. - Bu bir fiziksel dayanıklılık testidir.

fiziksel paleontoloji
Paleoantropoloji, fiziksel ya da biyolojik paleontoloji olarak da tanımlanan bilim dalı. Paleoantropoloji insan ve bağlantılı türlerin zaman içerisindeki değişimini fosil kayıtlarına dayanarak açıklar. Burada türler arası ilişki genetik ya da anatomik yapıya bakılarak açıklanır.Paleoantropologlar, çalışmalarında kemik kalıntıları, ayak izleri ve fosillerden yaralanırlar
fiziksel sindirim
Besinlerin,çiğneme ve kas hareketleriyle küçük parçalara ayrılması fiziksel sindirimdir

fiziksel sindirimin anlamını bilmiyordu.

fiziksel
Избранное