Tom işin ehli görünüyordu.
- Tom seemed competent.
Ofis işin ehli insanlarla dolu.
- The office is full of competent people.
Yetkili liderlere ihtiyacımız var.
- We need competent leaders.
Yeni garson çok daha yetkili olmalıdır.
- The new waiter should be much more competent.
Biz son derece ustayız.
- We are extremely competent.
O ünlü bir şair ve yetenekli bir diplomattı.
- He was a famous poet and a competent diplomat.
Sanırım o yeteneklidir.
- I think he's competent.