Tom şu an en güzel zamanında.
- Tom is now in his prime.
O, en güzel zamanında öldürüldü.
- He was cut down in his prime.
Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün.
- You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.
Bu odada birkaç ilkel vazo duruyor.
- Several primeval vases stand in this room.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Her çift sayı iki asal sayının toplamıdır.
- Every even number is the sum of two primes.
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
- The coral reef is the region's prime attraction.
Both the English and French governments established prime meridians in their capitals.