Tom şu an en güzel zamanında.
- Tom is now in his prime.
O, en güzel zamanında öldürüldü.
- He was cut down in his prime.
Bu odada birkaç ilkel vazo duruyor.
- Several primeval vases stand in this room.
Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün.
- You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.
Öğretmen boy sırasına göre çocukları sıraya dizdi.
- The teacher lined the children up in order of height.
Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak.
- Tickets will be allotted in order of application.
2539 bir asal sayıdır.
- 2539 is a prime number.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
- The coral reef is the region's prime attraction.