first in order of time; original; primeval; primitive; primary

listen to the pronunciation of first in order of time; original; primeval; primitive; primary
Английский Язык - Турецкий язык

Определение first in order of time; original; primeval; primitive; primary в Английский Язык Турецкий язык словарь

prime
önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
ticareti hızlandırmak iç
prime
{s} 1. önemli; başlıca: This has become a prime concern. Önemli bir mesele oldu bu. That's the prime reason why she's come. Onun gelmesinin
prime
{f} (topa/tüfeğe) ağızotu koymak
prime
(Tıp) İlk, birinci, primus
prime
{i} en güzel zaman

Tom şu an en güzel zamanında. - Tom is now in his prime.

O, en güzel zamanında öldürüldü. - He was cut down in his prime.

prime
(sayı) asal
prime
ilk

Bu odada birkaç ilkel vazo duruyor. - Several primeval vases stand in this room.

Beni ilkel bir ormanda yalnız bırakarak kampa geri döndün. - You went back to the camp leaving me alone in the primeval forest.

prime
başlıca
prime
en iyi
in order of
sırasıyla
in order of
sırasına göre

Öğretmen boy sırasına göre çocukları sıraya dizdi. - The teacher lined the children up in order of height.

Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak. - Tickets will be allotted in order of application.

prime
(isim) en güzel zaman, gençlik, hayatın baharı, olgunluk çağı, mükemmel şey, asal sayı, başlangıç, ilk dönem, ana nota, savunma duruşu
prime
{i} ilk dönem
prime
{f} astar sürmek
prime
{s} birincil
prime
{i} asal sayı

2539 bir asal sayıdır. - 2539 is a prime number.

Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

prime
(sıfat) baş, ilk, birincil, en önemli, başlıca, asal
prime
{i} ana nota
prime
{f} tulumbaya su koymak
prime
{s} en önemli

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

prime
{i} mükemmel şey
Английский Язык - Английский Язык
prime
in order of
arranged according to a set order
first in order of time; original; primeval; primitive; primary

    Расстановка переносов

    first in or·der of time; original; primeval; primitive; pri·ma·ry

    Произношение

Избранное