O ben onun hakkında öğrenmeden bilgisayarımı kullanmaya çalıştı.
- He tried to use my computer without my finding out about it.
Biri fark etmeden onu nasıl başardığını anlamaya çalışıyorum.
- I'm trying to figure out how you managed to do that without anyone finding out.
Biri fark etmeden onu nasıl başardığını anlamaya çalışıyorum.
- I'm trying to figure out how you managed to do that without anyone finding out.
Toplantımızın nerede olacağını öğrenmek istiyorum.
- I'd like to find out where our meeting will be.
Onun nerede yaşadığını öğrenmek için onu eve kadar izledi.
- She followed him home to find out where he lived.
Tom on üç yaşına kadar evlat edinildiğini anlamadı.
- Tom didn't find out he was adopted until he was thirteen.
Sanırım Tom sonunda Mary'nin onun arkasından konuştuğunu anlayacak.
- I imagine that Tom will eventually find out that Mary has been talking behind his back.
I don't know who was the twenty-first president of the United States, but it should be very easy to find out.
... she had no way of finding out about it. So we fixed that. And that's an example of ...
... moves. But does that make you a grand master? No. Finding out the rules of chess is ...