Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
- Workers are taking a financial beating in the employment crisis.
Bir mali sıkma politikası yürürlüğe giriyor.
- A fiscal tightening policy is being enacted.
Aylardır, Amerika Birleşik Devletleri maliye politikası zayıf kredi ile karakterize edilmiştir.
- For months, United States fiscal policy has been characterized by weak credit.
Mali bakımdan karısına güveniyor.
- He relies on his wife financially.
Tom otuz yaşından fazla ama o hâlâ mali bakımdan ailesine bağlı.
- Tom is over thirty, but he's still financially dependent on his parents.
Tom'un parasal sorunlar yaşadığının farkında mıydın?
- Were you aware Tom was having financial problems?
Parasal sorunlar yaşıyor musunuz?
- Are you having financial problems?
Tom bir finansal analist.
- Tom is a financial analyst.
Rusya büyük finansal zorluklarla karşılaşıyor.
- Russia is facing great financial difficulties.
Mali açıdan güvendeyim.
- I'm financially secure.
O, mali açıdan karısına bağımlıdır
- He's financially dependent on his wife.