Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Onlar bir saattir burdalar.
- They have been here for an hour.
Peki bundan sonra ne olacak?
- Where do we go from here?
Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelir.
- It's all downhill from here.
Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.
- Cuckoos visit here in spring.
lütfen burayı imzalar mısınız?
- Could you sign here, please?
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
İşte onun yaşadığı ev.
- Here's the house where he lived.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Lütfen değerli şeyleri burada bırakmayın.
- Please don't leave valuable things here.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Buraya dün akşam altıda geldik.
- We arrived here at six yesterday evening.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, buradan çıkalım.
- Hey, let's get out of here.
John here is a rascal.