Almanların güçlü savunmaları vardı.
- The Germans had strong defenses.
İddialara göre o onu kendini savunmak için öldürdü.
- She allegedly killed him in self defense.
Yeni ürün, kurulum sırasında herhangi bir sorun çıkmasın diye bu hafta iki kez kontrol edildi.
- This new product has been checked twice this week in order to avoid any problem during the installation.
Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var.
- In American football the defense has a specific job.
Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
- In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Tom kendini korumak için Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.
- Tom claims he shot Mary in self defense.
She stood in order to see over the crowd. / She stood to see over the crowd.