Ben okula vardığımda yarış zaten bitmişti.
- When I got to school, the race had already finished.
İşini yarım bitmiş bırakma.
- Don't leave your work half finished.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
Ben yemeği tamamen bitirmedim.
- I haven't quite finished eating.
Araştırma tamamlandı mı?
- The research is finished?
İşim zaten 15 Ocak'ta tamamlandı.
- My work was already finished on January 15th.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
Çalışma neredeyse tamamlandı.
- The work has been almost completed.
Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı.
- In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Hepsi bununla tamamlandı.
- All is completed with this.
Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım.
- I completed the university course comfortably.
Akşam yemeği işini bitirmeden önce hazır olacak.
- Dinner will be ready by the time you have finished your work.
Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
- Have you finished your preparations for the trip?