fertigbekommen

listen to the pronunciation of fertigbekommen
Немецкий Язык - Турецкий язык
l. basarmak, becermek; bsin uhdesinden (F: üstünden) gelmek; bsle basa cikmak; bsi sökmek; kolayını bulmak; F: kivirmak
bsi yapmaga kalkismak (od. yüzü tutmak); bsi yapmak cüretinde bulunmak; Nur er bringt das fertig. Bu isi ancak o basanr. Bu isi onun kadar kimse kıvıramaz. (F); Nur Gott kann das ~. Allaha vergidir. einfach alles ~ elinden hie bir sey kurtulmamak; Das kann nicht jeder -~. Bu, her yiğidin kärı degildir. Du willst mich schlagen? Das wirst du kaum ~. Sen mi beni döveceksin? Zor! Hat er doch auch einmal etwas fertiggebracht! spött. Kedi olali bir fare tuttu
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fertigbekommen в Английский Язык Турецкий язык словарь

finished
bitmiş

Raporunuz toplantı için zamanında bitmiş olacak mı? - Will your report be finished in time for the meeting?

İşini yarım bitmiş bırakma. - Don't leave your work half finished.

finished
{s} tamam

Belgeleri tamamladın mı? - Have you finished the papers?

Ben yemeği tamamen bitirmedim. - I haven't quite finished eating.

completed
(Bilgisayar) tamamlanma sayısı
completed
tamamlanan
finished
(Bilgisayar) bitenler
finished
taşlanmış
finished
(Bilgisayar) tamamlandı

Programa göre proje tamamlandı. - They finished the project on schedule.

Araştırma tamamlandı mı? - The research is finished?

finished
bitik
finished
bitirilmiş

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti. - The picture has already been finished by him.

finished
tükenmiş
completed
tamamlandı

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı. - After months of negotiations, the peace treaty was completed.

İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı. - The work was completed in under half an hour.

completed
tamamla(mak)
finished
bitir

Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi. - Ann has just finished writing her report.

İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım. - Having finished my work, I left the office.

completed
tamamla

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı. - After months of negotiations, the peace treaty was completed.

Hepsi bununla tamamlandı. - All is completed with this.

completed
tarihinde tamamlandı
finished
{s} işlenmiş
finished
(sıfat) bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel
finished
{s} cilalı
finished
{s} hazır

Ev ödevin ne zaman hazır olacak? - When will your homework be finished?

Akşam yemeği işini bitirmeden önce hazır olacak. - Dinner will be ready by the time you have finished your work.

Немецкий Язык - Английский Язык
to finish
to get done
to complete
finished
got done
completed