İşini yarım bitmiş bırakma.
- Don't leave your work half finished.
Raporunuz toplantı için zamanında bitmiş olacak mı?
- Will your report be finished in time for the meeting?
Ben yemeği tamamen bitirmedim.
- I haven't quite finished eating.
Onlar seksen millik yolculuğu tamamladılar.
- They finished eighty miles' journey.
İşim zaten 15 Ocak'ta tamamlandı.
- My work was already finished on January 15th.
Programa göre proje tamamlandı.
- They finished the project on schedule.
Resim onun tarafından zaten bitirilmişti.
- The picture has already been finished by him.
Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı.
- In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Raporu yazmayı bitirdim.
- I've finished typing the report.
Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı.
- After months of negotiations, the peace treaty was completed.
Tom misyonunu tamamladı.
- Tom completed the mission.
Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
- Have you finished your preparations for the trip?
Akşam yemeği işini bitirmeden önce hazır olacak.
- Dinner will be ready by the time you have finished your work.