fertig bekommen

listen to the pronunciation of fertig bekommen
Немецкий Язык - Турецкий язык

Определение fertig bekommen в Немецкий Язык Турецкий язык словарь

Fertigbekommen
l. basarmak, becermek; bsin uhdesinden (F: üstünden) gelmek; bsle basa cikmak; bsi sökmek; kolayını bulmak; F: kivirmak
Fertigbekommen
bsi yapmaga kalkismak (od. yüzü tutmak); bsi yapmak cüretinde bulunmak; Nur er bringt das fertig. Bu isi ancak o basanr. Bu isi onun kadar kimse kıvıramaz. (F); Nur Gott kann das ~. Allaha vergidir. einfach alles ~ elinden hie bir sey kurtulmamak; Das kann nicht jeder -~. Bu, her yiğidin kärı degildir. Du willst mich schlagen? Das wirst du kaum ~. Sen mi beni döveceksin? Zor! Hat er doch auch einmal etwas fertiggebracht! spött. Kedi olali bir fare tuttu
Английский Язык - Турецкий язык

Определение fertig bekommen в Английский Язык Турецкий язык словарь

brought off
başarmak
completed
(Bilgisayar) tamamlanma sayısı
completed
tamamlanan
finished
(Bilgisayar) bitenler
finished
taşlanmış
finished
(Bilgisayar) tamamlandı

İşim zaten 15 Ocak'ta tamamlandı. - My work was already finished on January 15th.

Programa göre proje tamamlandı. - They finished the project on schedule.

brought off
başar
finished
bitik
finished
bitirilmiş

Resim onun tarafından zaten bitirilmişti. - The picture has already been finished by him.

finished
tükenmiş
brought off
off getirdi
completed
tamamlandı

İş yarım saatten az bir sürede tamamlandı. - The work was completed in under half an hour.

Dan Brown 1998 yılında Dijital Kaleyi yayınlandı. O, beş yıl sonra başka bir best seller Da Vinci Şifresini tamamlandı. - In 1998, Dan Brown released Digital Fortress. Five years later he completed another best seller, The Da Vinci Code.

completed
tamamla(mak)
finished
bitir

Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi. - My elder brother finished his homework very quickly.

İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım. - Having finished my work, I left the office.

completed
tamamla

Üniversite sürecini rahatlıkla tamamladım. - I completed the university course comfortably.

Aylar süren müzakerelerin ardından, barış antlaşması tamamlandı. - After months of negotiations, the peace treaty was completed.

completed
tarihinde tamamlandı
finished
{s} işlenmiş
finished
(sıfat) bitmiş, cilalı, sona ermiş, tamam, tamamlanmış, hazır, işlenmiş, tükenmiş, mükemmel
finished
{s} cilalı
Немецкий Язык - Английский Язык