She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
It seems that he was badly scolded.
- O, fena halde azarlanmış görünüyor.
Yours is not bad, either.
- Seninki de fena değil.
Not bad. But I'm a little tired.
- Fena değilim. Ama biraz yorgunum.
She badly needed the money.
- Onun fena halde paraya ihtiyacı vardı.
She wants a new dress badly.
- O, fena halde yeni bir elbise istiyor.
This is grossly unfair.
- Bu fena halde adil değil.
Mary was bullied at school because her mother was grossly overweight.
- Annesi fena halde kilolu olduğu için Mary okulda zorbalık yaşadı.
The stew was not half bad.
- Güveç hiç fena değildi.