He's not a saint. He just looks like one.
- Ermiş falan değil o. Öyleymiş gibi duruyor sadece.
I'll fix a sandwich or something for your lunch.
- Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.
Are you a cop or something?
- Sen bir polis falan mısın?
I'll fix a sandwich or something for your lunch.
- Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.
Why don't we go to the park or something?
- Neden parka falan gitmiyoruz?
She brought apples, oranges, and so on.
- Elma, portakal falan getirdi.