Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Şirketimiz istikrarlı ücretler için karar verdi.
- Our company decided for consistent fees.
Öğrenim ücretlerindeki bir artışı duyurdular.
- They announced an increase in tuition fees.
Müşteri banka havalesi işlem ücretlerinden sorumludur. Anlayışınız için size teşekkür ederiz.
- The customer is responsible for bank transfer processing fees. We thank you for your understanding.
Öğrenim ücretlerindeki bir artışı duyurdular.
- They announced an increase in tuition fees.
Hiç gizli harçlar var mı?
- Are there any hidden fees?
Ben harçları göze alamam.
- I can't afford the fees.
Avukatın ücreti çok yüksekti.
- The lawyer's fee was very high.
Buraya giriş ücreti ödemelisiniz.
- You must pay the admission fee here.
Katılım için üyelik aidatı yok.
- There's no membership fee for joining.
Bu çok ödüllendirici bir duygu.
- It's a very rewarding feeling.
Buraya giriş ücreti ödemelisiniz.
- You must pay the admission fee here.
5 yaş altı çocuklar için giriş ücreti yoktur.
- There is no admission fee for children under five.
Üyelik ücretini ödemek için yeterli paraya sahip olmayan tek kişi ben değilim.
- I'm not the only one who doesn't have enough money to pay the membership fee.
Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.
- Just looking at a picture of food makes me feel nauseous.
... fees for supply police were built one day's journeys apart to facilitate trade ...
... I have to buy them clothing. I have to send them to school. There are school fees, ...