Tom çok kibirli, değil mi?
- Tom is very conceited, isn't he?
Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is conceited.
Gençlerde sık sık olduğu gibi, o kendini beğenmiş.
- As is often the case with teenagers, she's conceited.
Onun kendini beğenmiş tavrı beni deli ediyor.
- His conceited attitude makes me mad.
O herkesin ondan hoşlanmadığı düşüncesiyle çok dolu.
- He is so full of conceit that everybody dislikes him.
Her ne kadar sıkça eş anlamlı olarak kullanılsalar da; kibir ve gurur farklı şeylerdir.
- Vanity and pride are different things, though the words are often used synonymously.