Çok daha iyi hissediyorum.
- I'm feeling a lot better.
Kendini kötü hissediyor musun?
- Are you feeling under the weather?
Onun duyguları kolayca incinir.
- Her feelings are easily hurt.
Ben onun duygularını incitmiş olabilirim.
- I may have hurt his feelings.
Gittikten sonra, huzursuz hissetmeye başladı.
- After he left, she started feeling uneasy.
Kendini iyi hissetmediği için yatakta kaldı.
- He stayed in bed because he wasn't feeling well.
Tom özellikle konuşkan hissetmiyordu.
- Tom wasn't feeling particularly talkative.
Biz neredeyse bilmeden, hissetmeden annemiz severiz, çünkü o yaşamak kadar doğaldır.
- We love our mother almost without knowing it, without feeling it, as it is as natural as to live.
Evin sarsılmasını hissederek dışarıya koştum.
- Feeling the house shake, I ran outside.
Bu sabah kendimi çok hasta hissederek uyandım.
- I awoke this morning feeling very ill.
Onun duygularına saygı duyun.
- Have respect for his feelings.
Tom'un sınavı geçmeyeceğine dair içgüdüsel bir sezgim var.
- I have a gut feeling that Tom won't pass the test.
Bunun hakkında kötü bir sezgim var.
- I have a bad feeling about that.
Onun sırrı bildiğine dair bir izlenimim var.
- I have a feeling that he knows the secret.
Bu konuda iyi bir izlenimim yok.
- I don't have a good feeling about this.
Sanırım Tom'un duygularını incitmemek için çok dikkatli olmamız gerekiyor.
- I think we need to be very careful not to hurt Tom's feelings.
Sanırım Tom biraz stresli hissediyor.
- I think Tom is feeling a little stressed.
Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
- Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?
- Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?
Tom Mary'yi daha önce bir yerde gördüğü hissinden kurtulamadı.
- Tom couldn't shake the feeling that he'd met Mary somewhere before.
The house gave me a feeling of dread.
Despite the rough voice, the coach is surprisingly feeling.
The wool on my arm produced a strange feeling.
He has no feeling for what he can say to somebody in such a fragile emotional condition.
You really hurt my feelings when you said that.
Many people still have feelings for their first love.
... It's always that same feeling of, like, oh, that's exactly what I meant. You know, if ...