Tom bir şeyin uygunsuz olduğunu fark etti.
- Tom's noticed something was out of place.
Bu büyük kanepe küçük bir odada uygunsuz olurdu.
- This large sofa would be out of place in a small room.
Onun tenkitleri yersizdi.
- His criticisms were out of place.
Ben buraya uygun değilim.
- I'm out of place here.
Amongst all those horsey people I felt quite out of place.