feast, hold festivities; praise, glorify

Английский Язык - Турецкий язык

Определение feast, hold festivities; praise, glorify в Английский Язык Турецкий язык словарь

Связанные Термины

celebrate

kutlamak

O, onun doğum gününü kutlamak için bir partiydi. - It was a party to celebrate her birthday.

Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım. - The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.

celebrate

{f} bayram yapmak

celebrate

{f} göklere çıkarmak

celebrate

{f} anmak

celebrate

kutlama yapmak

Biz kutlama yapmak için dışarı çıkıyoruz. - We're going out to celebrate.

Kutlama yapmak için burada değilim. - I'm not here to celebrate.

celebrate

övmek

celebrate

kutla

Biz her yıl Noel'i kutlarız. - We celebrate Christmas every year.

Cumhuriyet Bayramı yirmi altı Ocakta kutlanır. - Republic Day is celebrated on the twenty-sixth of January.

celebrate

yönetmek aşai rabbani ayinini yönetmek

celebrate

{f} yönetmek (ayin)

celebrate

{f} ayin yapmak

celebrate

{f} aşai rabbani ayinini yönetmek

Английский Язык - Английский Язык

Определение feast, hold festivities; praise, glorify в Английский Язык Английский Язык словарь

{f} celebrate

Расстановка переносов

feast, hold festivities; praise, glo·ri·fy