Korkan tek kişi sen değilsin.
- You're not the only one who's afraid.
Hata yapmaktan korkan kişiler İngilizce konuşmada gelişme kaydedemez.
- People who are afraid of making mistakes will make no progress in English conversation.
O, çok korkmuş görünüyor.
- She looks very much afraid.
Başarısız olmandan korkmuştum.
- I was afraid that you had failed.
Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
- I'm afraid you have dialed a wrong number.
O, karanlıktan çok korkar.
- She is very afraid of the dark.