Buradaki herkes beni korkutuyor.
- Everyone here creeps me out.
O adam bana korku verdi.
- That guy gave me the creeps.
Bu, tüylerimi ürpertiyor.
- It gives me the creeps.
Tüylerimi ürpertiyorsun.
- You're giving me the creeps.
I get the creeps walking down that street, even in broad daylight.