Bana bir iyilik yapar mısın?
- Would you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Could you do me a favor?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Would you mind doing me a favour?
Bana bir iyilik yapabilir misin?
- Can you do me a favour?
Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu.
- Tom anonymously donated a million dollars to his favorite charity.
Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
- In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
Ben önerini destekliyorum.
- I am in favour of your proposal.
Arkadaşlarımın çoğu İspanyolca yerine Almanca öğrenmeyi tercih etti.
- Many of my friends preferred to study German instead of Spanish.
Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
- I preferred wearing my Hawaiian T-shirt and green shorts to be cool and different, but I quickly got used to the white shirt and black slacks.
Eugenia yüzü temizlemek ve cildi korumak için en sevdiği yağları bizimle paylaştı.
- Eugenia shared with us her favorite oils for cleaning the face and protecting the skin.
Tom'un en sevdiği şeylerden biri balık tutmaktır.
- One of Tom's favorite things to do is fishing.
Alkollü içkileri her gün içmek istemiyordu. Fakat bira onun sevdiği içkisidir, bu yüzden o her gün alkolsüz bira içiyor.
- She didn't want to drink alcoholic drinks every day. However, beer is her favorite drink, so she drinks non-alcoholic beer every day.
Ben yüzmeyi severdim. O, lisede favori sporumdu.
- I used to love swimming. It was my favorite sport in high school.
Senin öncelikli dilin nedir?
- What's your preferred language?
He did me a favor when he took the time to drive me home.
You favor your grandmother more than your mother.
Would you favor us with a poetry reading?.
I need a favour. Could you lend me 5 dollars til tomorrow, please?.