fate, destiny

listen to the pronunciation of fate, destiny
Английский Язык - Турецкий язык
mukadderat
yazgı
yazı
felek
kismet
(isim) kısmet
weird
büyü
kismet
kısmet
weird
esrarlı
weird
acayip

Tom'un bir sürü acayip fikirleri var. - Tom has a lot of weird ideas.

Bugüne kadar yediğin en acayip şey ne? - What's the weirdest thing you've ever eaten?

weird
tuhaf

Bunun tuhaf olduğunu biliyorum. - I know that this is weird.

Bunun tuhaf olduğunu biliyorum. - I know this is weird.

weird
garip

Her zamankinden daha garip görünüyorsun. - You seem weirder than usual.

Tom Mary'ye garip bir görüntü verdi. - Tom gave Mary a weird look.

kismet
kader
kismet
nasip
weird
{s} kader ile ilgili
weird
{s} anlaşılmaz
weird
{s} esrarengiz
Английский Язык - Английский Язык
{i} weird
{i} kismet
fate, destiny
Избранное