Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü.
- Jane's farewell speech made us very sad.
Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
- A farewell party was held in honor of Mr Smith.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, brother.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, sister.
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Anneme güle güle demedim.
- I didn't say goodbye to my mom.
Sen asla hoşçakal demedin.
- You never said goodbye.
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Hoşça kal demeden odadan ayrıldı.
- She left the room without saying goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Elveda, acımasız dünya.
- Goodbye, cruel world.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
Vale - Sarah Smith.
He said Farewell! and left.