Bu akşam onun için bir veda partisi düzenliyoruz.
- We are giving a farewell party for him tonight.
Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, sister.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, brother.
Anneme güle güle demedim.
- I didn't say goodbye to my mom.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Anneme ve aileme hoşçakal demek istiyorum.
- I want to say goodbye to my mother and my family.
Hoşça kal demek için geldim.
- I've come to say goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
Git ve o ayrılmadan önce ona elveda de.
- Go and say goodbye to him before he leaves.
He said Farewell! and left.