Monopoly ailelerin oynaması için popüler bir oyun.
- Monopoly is a popular game for families to play.
Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
- The government lowered taxes for lower-income families.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.
Neredeyse her ailede televizyon var.
- Practically every family has a TV.
Tom'un ailevi problemleri var.
- Tom has family problems.
O büyük bir aileye ait.
- He belongs to a big family.
Çin'de önce soyadımızı sonra adımızı koyarız.
- In China, we put our family name first, then our name.
Onların soyadı posta kutusunda yazılıdır.
- Their family name is written on their mailbox.
Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum. dediğini duyduk.
- Not long ago we heard a father say in the presence of his large family, I don't want any of my boys to be lawyers.
Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.
- Children reflect the family atmosphere.
Sami ailesini kandırdı.
- Sami fooled his family.
O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor.
- That poor family lives from hand to mouth every month.
Tom aile geçmişini araştırdı ve tüm akrabalarına detaylı bir soy ağacı göndermek niyetinde.
- Tom's researched his family history and intends to send a detailed family tree to all of his relatives.
Ailenin mal varlığı akrabalar arasında dağıtıldı.
- The family property was distributed among the relatives.
They treated me like family.
For Apocynaceae, this type of flower is a family characteristic.
I knew he was family when I first met him.
Some animated movies are not just for kids, they are family movies.
the Afro-Asiatic language family.
Our family lives in town.
the violin family.
The cultural struggle is for the survival of family values against all manner of atheistic amorality.
... and helping families pull themselves up through hard work ...
... the deficit, is by burdening middle-class families. ...