O benim için ne bir erkek kardeş ne de bir tanıdık.
- For me he is neither a brother nor an acquaintance.
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
- She is more an acquaintance than a friend.
Biz arkadaş değiliz. Biz eş dostuz.
- We're not friends. We're acquaintances.
Onunla ilgili çok az bilgim var.
- I have a nodding acquaintance with him.
Sizinle tanışmak bir onurdur.
- It's an honor to make your acquaintance.
Onunla tanışmak istiyorum.
- I want to make her acquaintance.