Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.
- A fallen tree blocked the path.
Düşen kayalar yolu kapattı.
- Fallen rocks blocked the road.
Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi.
- The road was blocked by fallen rocks.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
- Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
to honor fallen soldiers.
a fallen building.
a fallen woman.