O, İngilizceyi oldukça iyi konuşur.
- He speaks English fairly well.
Yüzme oldukça iyi yapabildiğim bir şey.
- Swimming is one thing I can do fairly well.
Bob benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi her şey tamam olacaktı.
- If Bob had taken my advice, everything would be all right now.
Sanırım o şimdi tamam.
- I think it's all right now.
Bu öğleden sonra erken gidersek doğru olur mu?
- Is it all right if I leave early this afternoon?
Bunu yaparsam sorun olur mu?
- Is it all right if I do this?
Burada bir flaş kullanmak doğru mu?
- Is it all right to use a flash here?
Tom'un tamamen doğru yaptığını düşünüyordum.
- I thought Tom did all right.
Şimdiye kadar her şey yolunda.
- It is all right so far.
Burada her şey yolunda mı?
- Is everything all right out here?
That went all right, I suppose.