Araba kullanmak gerçekten çok basit.
- Driving a car is really very simple.
Tom alkollü araba kullanma suçunu kabullendikten sonra Belediye Başkanlığı adaylığından çekildi.
- Tom gave up running for mayor after pleading guilty to drunken driving.
Tom otobanda çok hızlı araba kullanarak Mary'yi etkilemeye çalıştı ama işe yaramadı.
- Tom tried to impress Mary by driving very fast on the Autobahn, but it didn't work.
Tom çok hızlı araba kullanarak Mary'yi etkilemeye çalıştı.
- Tom tried to impress Mary by driving very fast.
Kilometre performansı sürüş koşullarına göre değişir.
- Mileage varies with driving conditions.
Polis Tom'a dikkatsiz sürüşü için trafik cezası kesti.
- The policeman gave Tom a ticket for reckless driving.
O sürerken bir otobüs şoförüyle konuşmamak gerekir.
- You shouldn't talk to a bus driver while he's driving.
Polis alkollü araç kullanmaktan onu tutukladı.
- The policeman arrested him for drunken driving.
Araba kullanmak gerçekten çok basit.
- Driving a car is really very simple.
Tom'un niçin sürücü testini geçemediğini düşünüyorsun?
- Why do you think Tom wasn't able to pass his driving test?
Sürücü sınavını geçebileceğimin mümkün olmadığını düşünüyorum.
- I think it's unlikely that I'll be able to pass my driving test.
The ferries are powered solely by the natural current of the Rhine.
- Die Fähren werden allein durch den natürlichen Strom des Rheins angetrieben.