factual, real, not just apparent or even false

listen to the pronunciation of factual, real, not just apparent or even false
Английский Язык - Турецкий язык

Определение factual, real, not just apparent or even false в Английский Язык Турецкий язык словарь

actual
gerçek

Tom Mary için çalışmayı gerçekten sevdiğini anladı. - Tom found that he actually liked working for Mary.

Para gerçekten ödenildi mi? - Was the money actually paid?

actual
{s} fiili
actual
{s} aktüel
actual
asıl
actual
{s} güncel
actual
{s} mevcut
actual
{s} şimdiki
actual
doğru

Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın. - Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.

Tom'un söylediği gerçekten doğru. - What Tom said is actually true.

actual
aslı

O genç görünüyor, ama o aslında senden daha yaşlıdır. - She looks young, but she's actually older than you are.

Dünyanın çevresinin iyiliği için söylüyorum, ama aslında o Dünya üzerinde yaşayan insanların iyiliği için. - I'm saying For the sake of Earth's environment, but actually it's For the sake of the people living on Earth.

actual
eylemsel
actual
asli
actual
hakiki
Английский Язык - Английский Язык
actual

The actual government expenses dramatically excede the budget.

factual, real, not just apparent or even false

    Расстановка переносов

    factual, real, not just ap·par·ent or e·ven false

    Произношение

Избранное