Anladığım kadarıyla, bu iki deneyin ortak faktörleri yok.
- In my understanding, those two experiments do not have common factors.
Motivasyon öğrenme sürecini etkileyen faktörlerden biridir.
- Motivation is one of the factors that affects the learning process.
Bu iki etken birbirlerinden bağımsızdırlar.
- These two factors are independent of each other.
Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
- Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
Onlar burada bir fabrika inşa etmenin çok pahalı olacağını düşündü.
- They thought it would be too expensive to build a factory here.
O kesinlikle bir etmendir.
- That's certainly a factor.
Halı fiyatı üç etken tarafından belirlenir.
- The price of the carpet is determined by three factors.
Onun bir etken olduğunu sanmıyorum.
- I don't think that's a factor.
Motivasyon öğrenme sürecini etkileyen faktörlerden biridir.
- Motivation is one of the factors that affects the learning process.
Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
- Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
Ben sadece basit bir fabrika işçisiyim. Neden beni rahatsız ediyorsunuz?
- I'm just a simple factory worker. Why do you bother me?
The economy was a factor in this year's budget figures.
... works, what’s more reliable, what’s less reliable, what are the factors that affect ...
... form factors. And we're adding intelligence to components like the action bar. They'll ...