faaliyette

listen to the pronunciation of faaliyette
Турецкий язык - Английский Язык
in service
on the go

Tom is always on the go. - Tom her zaman faaliyette.

faaliyet
activity

Watching TV is a passive activity. - Televizyon izlemek pasif bir faaliyettir.

Reading is a good activity. - Okumak iyi bir faaliyettir.

faaliyette olmak
(for someone, an organization) to be active; (for an organization) to be a going concern
faaliyet
proceeding
faaliyet
{i} doing

This is your own doing. - Bu senin kendi faaliyetin.

faaliyette bulunmak
function
faaliyet
activity research
faaliyet
movement
faaliyet
output
faaliyet
operation

The first electronic computers went into operation in 1945. - İlk elektronik bilgisayarlar 1945 yılında faaliyete geçti.

The plan was put into operation. - Plan faaliyete geçirildi.

faaliyette bulunmak
engaged in
faaliyet
briskness
faaliyet
play
faaliyet
{i} business

We need to reorganize it in order to strengthen our business activities. - İş faaliyetlerimizi güçlendirmemiz için bunu yeniden organize etmeliyiz.

faaliyet
service
faaliyet
(Hukuk) operation, activity
faaliyet
strenuousness
faaliyet
bustle
faaliyet
doings
faaliyet
activity, movement
faaliyet
action
tam faaliyette
in full swing
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение faaliyette в Турецкий язык Турецкий язык словарь

FAALİYET
(Hukuk) İşleyiş, çalışma
faaliyet
Çalışkanlık, çalışma, canlılık, hareket: "İstasyonda bir faaliyet vardı."- A. Gündüz. İşler durumda olma, etkinlik
faaliyet
İşler durumda olma, etkinlik
faaliyet
Çalışkanlık, çalışma, canlılık, hareket
faaliyette
Избранное