fısıldayıcı

listen to the pronunciation of fısıldayıcı
Турецкий язык - Английский Язык
theat. prompter
(Tiyatro) prompter
fısılda
{f} whisper

When he whispered something into her ear, she moved just as he said, as if she had been hypnotized. - O onun kulağına bir şey fısıldadığında, o sanki hipnotize olmuş gibi, tam onun söylediği gibi hareket etti.

He whispered to me that he was hungry. - O, bana aç olduğunu fısıldadı.

fısıldayıcı
Избранное