fırınlar

listen to the pronunciation of fırınlar
Турецкий язык - Английский Язык
kilns
fırın
kiln
fırın
bakery

Tom used to work in a bakery. - Tom bir fırında çalışırdı.

The bakery is on Pino Street. - Fırın Pino caddesindedir.

fırın
furnace

The heat of the furnace warmed the whole house. - Fırının ısısı bütün evi ısıttı.

What do you need a 2000°C furnace for? - 2000 santigrat derecelik fırına niçin ihtiyacınız var?

fırın
{i} oven

Microwaves penetrate the food in the oven. - Mikrodalgalar fırında yemeğe nüfuz eder.

This smell might come from the oven! - Bu koku fırından gelebilir!

fırın
baker's

The young lady in the baker's shop is beautiful. - Fırıncı dükkanındaki genç bayan güzeldir.

Run and get some bread from the baker's! - Koş ve fırından bir ekmek al.

fırın
stove

This factory manufactures electric stoves. - Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.

fırın
cooker
fırın
bakeshop
fırın
kitchen stove
fırın
cookstove
fırın
heater
fırın
bakehouse
fırın
hearth
fırın
roasted (in the oven). (...)
fırın
oven; furnace; bakery, baker's
fırın
roaster
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение fırınlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Fırın
(Osmanlı Dönemi) TENNUR
Fırın
saur
Fırın
hurun
Fırın
davul
fırın
Fırında pişirilmiş
fırın
Bir maddeyi fiziksel veya kimyasal değişikliğe uğratmak amacıyla ısıtılan alet
fırın
Ekmek, pasta vb.nin pişirildiği ve satıldığı dükkân
fırın
Isı verici bir düzenekle çalışan, yiyecekleri pişirmeye veya ısıtmaya yarayan alet
fırın
Her yandan aynı derecede ısı alarak ekmek, pasta vb. pişirmeye yarayan, tavanı tonoz biçiminde, önünde tek açıklık bulunan ocak
fırınlar
Избранное