I make it a rule to brush my teeth after meals.
- Yemeklerden sonra dişlerimi fırçalamayı kural haline getirdim.
I like to brush my teeth with this toothpaste.
- Bu diş macunuyla dişimi fırçalamayı severim.
She loves brushing her horse.
- O, atını fırçalamayı sever.
Yesterday I went to bed without brushing my teeth.
- Dün dişlerimi fırçalamadan yatmaya gittim.
Tom started scrubbing the floor.
- Tom yeri fırçalamaya başladı.
I have to wash my hands and brush my teeth.
- Ellerimi yıkamak ve dişlerimi fırçalamak zorundayım.
I've got to brush my teeth.
- Dişlerimi fırçalamak zorundayım.