O kadının sürücü ehliyeti yok.
- She doesn't have a driving licence.
O yirmi sekiz yaşına kadar ehliyet almadı.
- He didn't get a driving licence until he was twenty-eight.
Bir araba sürebilmek için önce bir ehliyete sahip olmalısın.
- You must have a driver's license before you can drive a car.
Bir araba sürebilmenden önce bir ehliyete sahip olman gerekir.
- You must have a driver's license before you can drive a car.