He was able to memorize that poem when he was five years old.
- O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
A player has to memorize words.
- Bir oyuncu sözleri ezberlemek zorundadır.
It took me an hour to memorise the poem.
- Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
An actor has to memorize his lines.
- Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.
It isn't easy to memorize dates.
- Tarihleri ezberlemek kolay değildir.
The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
Do you know a good way to memorize new vocabulary?
- Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz?
Tom is memorizing a poem.
- Tom bir şiir ezberliyor.
Tom is really good at memorizing songs.
- Tom şarkıları ezberlemede gerçekten çok iyi.
You should memorize as many English words as possible.
- Mümkün olduğunca çok sayıda İngilizce kelime ezberlemelisin.
He was able to memorize that poem when he was five years old.
- O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
We had to learn the poem by heart.
- Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
I've already memorized your phone number.
- Telefon numaranı zaten ezberledim.
You're supposed to have this poem memorized before our next class.
- Bir sonraki dersten önce bu şiiri ezberlettirmen gerekiyor.
Everyone has to learn the words by heart.
- Herkes kelimeleri ezbere öğrenmek zorunda.
Tom was able to recite the whole poem by heart.
- Tom bütün şiiri ezbere okuyabiliyordu.
Rote learning might help you to pass exams, but it's no guarantee that you'll really understand the subject matter.
- Ezbere öğrenme sınavları geçmenizde fayda sağlayabilir ama konuyu gerçekten anlayacağınızın teminatı değildir.