Yaşam boyu öğrenmenin gerekli olduğuna inanıyorum.
- I believe that lifelong learning is essential.
Boston'a gitmek Tom'un hayat boyu rüyasıydı.
- Going to Boston was Tom's lifelong dream.
Kremlin'de çalışmak benim ömür boyu süren düşüm olmuştur.
- Working in the Kremlin has been my lifelong dream.
Bir kitap yazmak benim ömür boyu hayalim.
- It's been my lifelong dream to write a book.
They were lifelong friends, they met in elementary school and ended their lives in the same rest home.