Şehir yolu genişletmek istiyor.
- The city wants to extend the road.
O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.
- She wants to extend the no-smoking area.
Buradaki kalışımı birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
- I want to extend my stay here for a few more days.
Kalışımı Pazar gününe kadar uzatmak istiyorum.
- I'd like to extend my stay through Sunday.
Şehir yolu genişletmek istiyor.
- The city wants to extend the road.
O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.
- She wants to extend the no-smoking area.
Şehir yolu genişletmek istiyor.
- The city wants to extend the road.
O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.
- She wants to extend the no-smoking area.
Seyahatimi Sendai'den Aomori'ye kadar genişlettim.
- From Sendai I extended my journey to Aomori.
O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.
- She wants to extend the no-smoking area.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
- Better to extend an olive branch than launch a missile.
Bektaşi üzümü hayatı uzatmada etkili meyvelerdir.
- Gooseberries are fruits that are effective at extending life.
Kalışını beş gün uzattı.
- She extended her stay by five days.
Tom vizesini uzatabildi.
- Tom was able to extend his visa.