Ben bir kokain ihracatçısıyım.
- I'm a cocaine exporter.
Amerika Birleşik Devletleri dünyanın önde gelen pamuk ihracatçısıdır.
- The United States is the world's leading cotton exporter.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Ben bir kokain ihracatçısıyım.
- I'm a cocaine exporter.
Çin önde gelen bir silah ihracatçısıdır.
- China is a leading exporter of arms.
Silah ihracatına izin verilmedi.
- The export of arms was not allowed.
İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
- Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
Gizliden mal ihraç etmeye devam ettiler.
- They continued to export goods secretly.
Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor.
- Africa is exporting beef to Europe.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
ABD'nin Çin'e ihraç ettiği başlıca ürün soya fasülyesiydi.
- The top U.S. export to China was soybeans.
Silah ihracatı yasaklandı.
- Weapons export was prohibited.
İhracat işi iyi yapılmıyor.
- The export business isn't doing well.
Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık.
- Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
India is the leading exporter of guar gum making up nearly 85 per cent of the global production.
You will be exported from the club if you continue this behaviour.
Oil is the main export of Saudi Arabia.
Japan exports electronic goods throughout the world.