Определение explained to в Английский Язык Турецкий язык словарь
- explained
- açıklanmış
Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
-Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.
- explained
- {f} açıkla
Ben nedeni ayrıntılı olarak açıkladım.
-I explained the reason in detail.
Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
-He explained later how he made this decision.
- explained
- açıklanmak
Tüm bilmeniz gerekenler kullanım kılavuzunda açıklanmaktadır.
-All you need to know is explained in the instructions manual.
- explained
- anlatılmak
- explained
- açıklanan
İlk olarak bir C kursu aldığım zaman sınıfta açıklanan tek bir şeyi anlayamadım. Allah'a şükür ki bütün topluluğun nasıl çalıştığını bana açıklamak için bir programcı olan bir arkadaşım var.
-When I first took a C course, I couldn't understand a single thing explained in class. Thank God I got a friend of mine who's a programmer to explain to me how the whole caboodle works.
Size açıklanan her hakkı anlıyor musunuz?
-Do you understand each and every right that has been explained to you?
Связанные Термины
Определение explained to в Английский Язык Английский Язык словарь
- explained
- past of explain
Связанные Термины
Турецкое произношение
îkspleynd tıПроизношение
Resimler
Видео
... Now, I don’t want to be misunderstood. I explained to my student that I actually thought ...