Bu, tanımlamak için zor bir terim.
- It's a difficult term to define.
Aşkı tanımlamak zordur.
- Love is hard to define.
Bazı kelimeleri açıklamak zordur.
- Some words are hard to define.
Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
- Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?
- Can you clearly define this word?
Aşkı tanımlamak zordur.
- Love is hard to define.
Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.
- There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive.